
“Darbeler Türkiye’nin Yarasını Derinleştirdi, Çare Mutlak Demokrasi”
12 Eylül 1980 askeri darbesinin yıl dönümünde iş insanı Oğuzhan Özkayım, Türkiye’de darbelerin bıraktığı kalıcı izleri ve demokrasiye duyulan ihtiyacı değerlendirdi. Özkayım’a göre, darbeler yalnızca bir siyasi tercih değişimi değil, bir ülkenin geleceğini çalan ve toplumun ruhunu zedeleyen büyük kırılma noktalarıdır.
Özkayım, yaptığı değerlendirmede darbelerin Türkiye’nin demokrasi serüvenini sürekli geriye çektiğini ifade ederek şu vurguyu yaptı:
“Her darbe, ülkemizin potansiyelini çalmış, özgürlüklerin gelişmesini geciktirmiştir. Darbeler, yalnızca siyaseti değil, ekonomiden kültüre kadar hayatın her alanını olumsuz etkilemiştir.”
Demokrasi Yolunda Kesilen Yollar
Türkiye’de darbeler, yalnızca hükümet değişiklikleriyle sınırlı kalmadı. 12 Eylül 1980 darbesi, binlerce gencin hayatına doğrudan etki etti; yasaklar, işkenceler, idamlar ve fikirlerin susturulmasıyla tarihe geçti. Özkayım, bu süreçlerin Türkiye’nin toplumsal hafızasında derin acılar bıraktığını belirtti:
“Demokrasi nefes almak gibidir. Onu elinizden aldığınızda toplum boğulur. 1980’de olduğu gibi, fikirler susturulduğunda ülke karanlığa mahkûm edilir.”
Ekonomik ve Sosyal Kayıplar
Özkayım, darbelerin yalnızca siyasal değil, ekonomik anlamda da büyük tahribatlara yol açtığını hatırlattı. Yatırımların durması, uluslararası güvenin azalması ve üretim gücünün zayıflaması, Türkiye’nin gelişimini yıllarca geriye itti. “Türkiye’nin en büyük sermayesi halkının inancı ve çalışkanlığıdır. Ancak darbeler bu gücü kırmıştır. Güvensizlik ortamı iş dünyasının en büyük düşmanıdır” dedi.
Mutlak Demokrasiye Vurgu
Türkiye’nin geleceğini güvence altına alacak tek yolun mutlak demokrasi olduğunun altını çizen Özkayım, halkın iradesinin üzerinde hiçbir gücün olamayacağını söyledi:
“Gerçek güç tanklarda, baskılarda değil, milletin iradesindedir. Demokrasi ne kadar kökleşirse, toplum o kadar barış, refah ve özgürlük içinde yaşar. Artık geçmişten ders çıkarıp bir daha hiçbir darbenin gölgesine izin vermemeliyiz.”