DOLAR42,4948% -0.02
EURO49,4157% 0.15
STERLIN56,2231% -0.19
FRANG52,9395% 0.03
ALTIN5.811,23% 0,83
BITCOIN86.615,35-4.953

KAHRAMANMARAŞ’TA TARİHE KEPÇELİ MUAMELE

Yayınlanma Tarihi : Google News
KAHRAMANMARAŞ’TA TARİHE KEPÇELİ MUAMELE

KAHRAMANMARAŞ’TA TARİHE KEPÇELİ MUAMELE: BİR MÜDÜRÜN BİTMEYEN ACEMİLİĞİ

Kahramanmaraş, Anadolu’nun kültürel damarlarından biridir. Binlerce yıllık medeniyetlerin ayak izleri bu topraklarda toprağın hemen altında durur; yeter ki o toprağa dokunan el, işinin ehli bir el olsun. Ama ne yazık ki bugün gelinen noktada, şehrimizin kültürel mirası kaderine değil, kasıt demeyelim ama vahim bir liyakatsizliğe bırakılmış durumdadır.

Son günlerde Andırın’ın Rifatiye Mahallesi’nde ortaya çıkan 4. – 5. yüzyıllara ait Roma dönemine ait mozaikler, uluslararası arkeoloji literatüründe dahi ses getirebilecek nitelikteyken, bunların kepçeyle açıldığı görüntüler sosyal medyada dolaşıyor. Evet yanlış duymadınız: Dünyanın herhangi bir yerinde arkeolojik suç olarak sınıflandırılabilecek bir yöntem, Kahramanmaraş’ta “kazı” adı altında uygulanıyor. Ve tüm bunlar, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’nün gözü önünde gerçekleşiyor.

Üstelik bu müdür, asaleten atanmış bir isim değil; vekaleten görevlendirilmiş, yani geçici bir koltuğu geçici bir ciddiyetle dolduran bir bürokrat. Daha da ilginci, şehirde çokça konuşulan bir iddiaya göre kendisi bu görevi kamu yararından ziyade belirli bir vakfın siyasi desteğiyle yürütüyor. Yani şehrin kültürel mirası, devlet aklının değil, kulis ilişkilerinin gölgesine terk edilmiş durumda.

Kepçe ile Kazı: Bilgisizliğin Belgesi

Arkeoloji bilimi, sabırla ve milimetrik titizlikle çalışmayı gerektirir. Bir mozaik, sadece taşlardan değil; onun altında ve çevresinde kalan organik verilerden, tabakalaşmalardan, döneme ait yaşam izlerinden oluşan bir bütündür.

Fakat biz ne gördük? Kepçe darbeleriyle paramparça edilmiş bir geçmiş. Bir yandan toz bulutu, bir yandan “kazı yapıyoruz” diyen görevliler… Bu görüntüler, sadece bilimsizliği değil, kültürel cinayet diyebileceğimiz bir skandalı gözler önüne serdi.

Bu tabloyu görünce insan şunu düşünüyor:
Bir kepçe operatörünün bilgi seviyesi ile bir kültür müdürünün bilgi seviyesi aynı yörüngede mi buluştu da bu kepçeye onay verilmiş olabilir?
Müdür Bey arkeoloji nedir, kazı protokolü nasıl işler, bir buluntunun korunması ne anlama gelir, bunların farkında mı?

Eğer farkındaysa bu iş bilmezlik daha da vahimdir.
Eğer farkında değilse, o koltukta bir gün daha kalması şehrin kültür tarihi için risk teşkil eder.

Ki bu durumda yapılan kazının izinsiz bir kazı olduğu da aşikar..

Vakfın Gölgesindeki Bir Müdürlük

Kamuoyu uzun süredir bu müdürlüğün üzerinde bir vakfın gölgesi olduğundan bahsediyor. Şehirde belirli yapılara yakın olmayan uzmanların görev alamadığı, bazı isimlerin liyakatle değil sadakatle ilerlediği söyleniyor.

Eğer bir kurum siyasi, ideolojik veya cemaat bağlantılı bir yapının arka bahçesine dönüşürse; orada kamu yararı değil, tek merkezli bir hesap işler.
İşte bugünün Kahramanmaraş’ında yaşanan tam olarak budur.

Bu müdürlük uzun süredir kültür politikası üretmiyor; sadece günü kurtaran, etkinlik süsü verilen protokol fotoğraflarıyla kendi varlığını ispatlamaya çalışan bir birime dönüşmüş durumda. Şehirde kazı yok, restorasyon yok, planlı bir kültürel vizyon hiç yok. Ama bakıyoruz, makam araçları var, protokol gezileri var, bakanlığa süslü raporlar gönderiliyor.

Müdür Bey’in Başarısızlık Kataloğu

Bu skandal tek başına yaşanmış bir olay değil; aslında uzun süredir birikmiş ihmal zincirinin patlaması niteliğinde. Şu soruların yanıtını kamuoyu bilmek zorunda:

  • Kahramanmaraş’ın onlarca tarihi yapısı hâlâ deprem sonrası enkaz niteliğinde beklerken neden hiçbir restorasyon süreci aktif yürütülmüyor?
  • Şehirde bulunan eski Maraş konakları, hanlar, kiliseler, camiler ve sivil mimari örnekleri neden kaderine terk edilmiş durumda?
  • Arkeolojik alanlar neden bilimsel ekiplerle değil, belediye iş makineleriyle açılıyor?
  • Neden müdürlük, şehrin kültür envanterini güncellemiyor?

Bir kültür müdürü, şehre ruh kazandıran kişidir. Ama bizim mevcut müdür, şehrin ruhunu iş bilmez bir yönetim anlayışıyla lime lime eden bir figüre dönüşmüş durumda.

Kahramanmaraş Şansa Değil, Liyakate Muhtaçtır

Tarih bize ait değil; biz ondan sadece emanetçiyiz. Fakat emaneti taşıyan eller titrek ve bilgisiz olursa, binlerce yıllık geçmiş bir anda yok olabilir.

Bugün yaşanan kepçeli kazı, sadece bir görüntü değil; şehir adına utanç verici bir karardır.
Bu müdürlüğün sorumluluğu hafifletilemez, ertelenemez, görmezden gelinemez.

Kahramanmaraş’ın kültür mirası, vekaleten gelen geçici bir bürokratın acemiliğine teslim edilemez.

Sayın Müdür’e açık çağrımdır:
Kültür, torpille değil bilgiyle yönetilir. Arkeoloji, kepçeyle değil bilimle yapılır.
Ve kamu yönetimi, kişisel bağlantılarla değil milletin hakkını koruma bilinciyle yürür.

Son Söz: Bu Şehir Bu Kadarını Hak Etmiyor

Bu şehir, binlerce yıllık hafızasıyla kendi kaderini taşımış, her yıkımdan küllerinden doğmuş bir şehir. Ama maalesef bugün geldiğimiz noktada kültürel mirasımız yıkımdan değil, yanlış yönetimden darbe alıyor.

Kahramanmaraş halkı artık kültürel mirasının kaderini bilimsizliğe, liyakatsizliğe ve koltuk hesabına kurban etmek istemiyor. Bu şehir, geçmişine sahip çıkan, vizyoner ve gerçek anlamda bir kültür politikası üreten yöneticiler istiyor.

Kepçeyle başlayan bu skandal, belki de uzun süredir ertelenen hesaplaşmanın başlangıcıdır. Çünkü bu topraklar, kendisine ihanet eden yöneticileri değil; kendisine sahip çıkanları hatırlayacaktır.


Yazan: Kerem Açıkgöz

ackgozkerem@gmail.com

YORUM YAP