DOLAR39,9111% 0.1
EURO47,0490% 0.33
STERLIN54,5474% 0.14
FRANG50,2400% 0.18
ALTIN4.274,48% 0,35
BITCOIN108.835,380.637

İklim Kanunu Meclis’ten Geçti: Emisyon Ticareti Önceliklendirildi

Yayınlanma Tarihi : Google News
İklim Kanunu Meclis’ten Geçti: Emisyon Ticareti Önceliklendirildi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Türkiye’nin ilk İklim Kanunu’nu kabul etti. Ancak kabul edilen yasa, iklim krizine karşı adil ve etkili mücadele beklentilerini karşılamaktan uzak kaldı. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Bu yasa, doğayı ve insanı değil, emisyon ticaretini önceliklendirdi,” diyerek tepkisini dile getirdi.

Katılımcı ve Bilim Temelli Süreç Beklentisi Karşılanmadı

Şubat ayında komisyondan geçerek Meclis gündemine alınan teklif, nisan ayında geri çekilmiş ve daha katılımcı, şeffaf bir süreç vaat edilmişti. Ancak bu vaatler yerine getirilmeden, Haziran ayında teklif doğrudan Genel Kurul’a sunularak kabul edildi. İklim politikalarında söz sahibi olması gereken sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve yerel yönetimler, sürece dâhil edilmeden yasa hazırlandı.

İklim Değil, Emisyon Ticareti Önceliklendirildi

2 – 3 Temmuz tarihlerinde Meclis’te görüşülerek kabul edilen İklim Kanunu, iklim krizine yönelik sera gazı azaltımı ve uyum politikalarını güçlendirmek yerine, Emisyon Ticareti Sistemi (ETS)’ni yasal zemine oturtmayı hedefliyor. ETS ile karbon salımı yapan şirketlere yeni ekonomik fırsatlar sunulurken, iklim adaleti ve toplumsal eşitlik hedefleri geri planda bırakıldı.

TEMA Vakfı Başkanı Ataç, yasanın bir iklim yasasından çok, bir “karbon ticareti yasası” olduğunu ifade etti:

“İklim krizine karşı etkili mücadele için gereken bütüncül yaklaşım yerine, dar kapsamlı, ekonomik çıkar odaklı bir düzenleme yapıldı.”

Paris Anlaşması ve Bilimsel Hedefler Göz Ardı Edildi

Ataç, yasanın Paris Anlaşması ile çeliştiğine dikkat çekti. Türkiye’nin taraf olduğu bu anlaşma, küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlama hedefi koyuyor. Ancak kanunda bu hedef açıkça belirtilmediği gibi, 2053 net sıfır emisyon hedefi dahi bağlayıcı bir hüküm olarak tanımlanmadı. Ataç, “Bu yasa, ne bilimsel verilerle ne de uluslararası taahhütlerle uyumlu,” dedi.

Fosil Yakıtlardan Çıkış ve Adil Geçiş Yok Sayıldı

Yasanın en büyük eksikliklerinden biri de fosil yakıtlardan çıkış için bir yol haritası sunmaması oldu. Oysa iklim krizine karşı etkili mücadele, bu geçişi zorunlu kılıyor. Ayrıca yasa, kadınlar, çocuklar, çiftçiler ve yoksullar gibi iklim krizinden en fazla etkilenen kesimlere yönelik özel önlemler de içermiyor.

ETS gelirlerinin yalnızca yüzde 10’u adil geçişe ayrılırken, kalan kısmının nasıl değerlendirileceği ise belirsiz. Bu durum, kamusal yarar yerine sermaye çıkarlarının önceliklendirildiği eleştirilerini beraberinde getiriyor.

Bağımsız Denetim Mekanizması Eksikliği Dikkat Çekti

TEMA Vakfı, yasada tüm bu faaliyetleri izleyecek ve denetleyecek bağımsız bir denetim organının bulunmadığını da vurguladı. Bu durum, uygulamada etkinliğin sağlanmasını güçleştiriyor.

“İklim Kanunu ile Kaybeden Doğa ve İnsan Oldu”

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, yasanın kapsamı ve içeriği ile bilimsel gerçeklerden uzak, adaletten yoksun olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Toplumu ve doğayı koruyacak bütüncül bir yaklaşım yerine, ekonomik kazançlar ön plana çıkarıldı. Bu haliyle yasa, Türkiye’nin iklim krizine karşı etkili mücadele vermesini engelleyebilir.”

Ataç, yasanın Anayasa Mahkemesi’ne taşınması gerektiğini belirterek, daha yaşanabilir bir gelecek için bilim temelli, katılımcı ve adil politikaların hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

YORUM YAP